25 Aralık 2014 Perşembe

İnternetin İcadı

Pek çok yeni buluşa sebep olan aşk, internetin icat edilmesi sırasında da iş başına geçmişti. Hikaye Arpanet’in geliştirilmesinde önemli işler gerçekleştiren genç bir matematik mühendisi ve onun sağır karısı arasında geçmekteydi. Telefonla bile iletişim kuramayan karısının durumuna üzülen mühendis, karısının okuldaki çocuğu ile Arpanet ile iletişim kurabileceğini biliyordu fakat sorun şuydu ki Arpanet o dönemde sivil kullanımına açık değildi. O Arpanet’in siviller tarafından kullanılmasına öncülük etti. Hatta İnternet ismini ilk kullanan kişi olarak tarihe geçti. Peki İnternet’i kim icat etti diye soruyorsanız bu aşkın sahibi Vinton Cerf den başkası değildi. 1986 sonrasında ise Amerika’da internet hızla gelişmeye başlamıştır.

İnternet Nedir?

Ağlar arası haberleşme sağlayan sistemlere verilen isimdir. Bu isim İngilizcedeki iki kelimenin birleşiminden oluşmaktadır. İnter (arası) net (ağ) – İnternet (ağlararası) olarak isimlendirilmiştir. İnternet, TCP/IP adı verilen internet protokolünü kullanarak iki yada daha fazla bilgisayarın birbiri ile haberleşmesini ve dosya transferi yapabilmesini sağlar. Dahada basit anlatacak olursam dünya ağına bağlı olan tüm bilgisayarlar üzerinde elimizdeki bağlantı yetkisine göre gezintiye çıkabileceğimiz bir bilgisayar topluluğudur. İnternet siteleri gerçek anlamda sadece bir bilgisayardır. Bu bilgisayar üzerindeki dosyalara ulaşabilmek için kullandığımız sistemin adı ise internet olarak belirlenmiştir.

ArpaNET ve İlk Bilgisaar Ağı

Dünya üzerindeki ilk bilgisayarlar arası ağ yapısı 1969′da kurulan Arpanet ağ yapısıdır. Arpanet, Advanced Research Projects Agency Network (Amerikan Gelişmiş Savunma Araştırmaları Dairesi Ağı) kelimelerinin kısaltılması ile oluşmuştur. Arpanet’in kurulmasının amacı soğuk savaş döneminde askeri amaçlı oluşturulmuştur. Bu sistemin temel görevi bağlı olan bir kaç üniversite ağları arasında bilimsel araştırmacıların bir birleri ile ağ üzerinden haberleşerek dosya paylaşımında bulunmalarını sağlamak olmuştur. Ayrıca Arpanet çalışan paket anahtarlamalı ağ türünün ilk örneği de olmuştur.

ArpaNET Sonrası İnternet Ağının Gelişimi

Arpanet, dünyaya internet kavramını sokmayı başarmış gibi görünse de 70′li yılların başında kişisel bilgisayar gibi bir teknoloji ürünü olmadığından bu sistemi kullanmak isteyen kişiler oldukça karmaşık sistemleri öğrenmek zorundaydı. Bu olumsuzluğa rağmen internet ağı Arpanet yayıldıkça üzerine çalışma yapan kişi sayısı hızla artmasını sağladı. 1970 – 1980 arası internetin en hızlı geliştiği dönem gösterilebilir. Fakat internet hayatın vazgeçilemez bir parçası olmaya ancak 1991 sonrası başarabildi.Arpanet kurulduktan sonra ilk olarak internetin en önemli unsurlarından biri olan e-mail (elektronik posta) kavramının ortaya çıkmasını sağladı. Ray Tomlinson isimli yazılımcı tarafından ilk e-mail sistemini 1972 yılında Arpanet için geliştirilmiştir. Tomlinson, e-mail sistemini oluştururken kullanıcı adı arasında kullanılan @ simgesini tercih etmiş ve bu simge o zamandan kalmıştır.Yine 1972 yılında uzak ağlardaki bilgisayar sistemlerine bağlanabilmek adına Telnet  adı verilen ağ protokolü geliştirilmiş ve kullanılmaya başlanmıştır. Bu dönemde internet sadece devlet ve üniversite grupları tarafından kullanılması ve saldırı gibi tehditler söz konusu olmadığı için neredeyse hiç bir güvenlik engeli olmadan uzak ağlardaki verilere erişebilmek mümkündü. Yani anlaşılacağı üzere Telnet protokolü güvenli bir transfer sistemi değildi.1973′e gelindiğinde ise az sayıda olan web sitelerin birbirleri ile veri paylaşımı yapabilmelerini sağlamak adına FTP protokolü geliştirildi. Sonrasında ise güvenlik açıkları olan Telnet bağlantısının yetersiz kalmaya başladığı düşünülüyordu. Bu yüzden günümüzde hala kullanılan TCP/IP (Transmission Control Protocol/Internet Protocol – İletişim ve İnternet Kontrol Protokolü)protokolü tartışılmaya başlanmıştır. TCP/IP bir çok bilgisayar üzerinden güvenli olarak eş zamanlı dosya paylaşımı yapmayı sağlayan bir sistem olarak tasarlanmıştır. Ayrıca bu sistem Ağ üzerinden paylaşım ve haberleşme işlemlerini kurallar ile sınırlamıştır. Takvimler  1983 yılını gösterirken TCP/IP protokolü Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından resmen kullanılmaya başlanmıştır.

İnternet’e Bağlanma Yöntemleri

İnternet’e yani dünya ağlarına bağlanabilmek için belirli bir ücret ödeyerek bir Servis Sağlayıcı (ISS) üzerinden hizmet almak gerekir. Bu bağlantı telefon hattı aracılığı ile gerçekleşmektedir. İlk zamanlarda Dial – up olarak adlandırılan bağlantı şekli vardı. Dial-Up bağlantı ile telefon ücretleri gibi kullandığın süre kadar ücret ödenirdi. Bir Sonraki dönemde ise ADSL olarak isimlendirilen internet bağlantı seçeneği ortaya çıkmıştır. ADSL ile aylık bir tarife üzerinden bir fiyat ödenmekteydi. Ayrıca ADSL bağlantılar Dial-Up bağlantılara göre daha hızlıydı.İnternetin vazgeçilemez insan alışkanlığı haline gelmesiyle birlikte Wi-Fi olarak adlandırılan kablosuz ağ bağlantısıyöntemi geliştirilmiştir. Bu yöntem modem üzerinden radyo sinyali göndererek internet ağına bağlantı kurabilen cihazların kablo kullanmadan İnternet’e bağlanmasını sağlamaya başladı.dünya üzerinde ortalama internet hızı olarak 14 Mbps civarlarındadır. Bu demek oluyor ki saniye başına 14 Mb’lık dosya transferi yapılabiliyor. Türkiye’de ise 4, 8 ve 16 Mbps hızı sahip internet bağlantıları yapılabilmektedir. Fakat bağlantı hızı arttıkça servis sağlayıcılara ödenecek ücrette artmaktadır.